Meclis konusmasindan. Is bankasi kültür yayinlari: TBMM Gizli celsezabitlari cilt-3)6 Mart 1922
Mustafa Kemal
"... Hepiniz bilirsiniz ki, Avrupa'nin en önemli devletleri, Türkiye'ninzarariyla, Türkiye'nin gerilemesiyle ortaya çikmislardir. Bugün bütündünyayi etkileyen, milletimizin hayatini ve ülkemizi tehdit altindabulunduran, en güçlü gelismeler, Türkiye'nin zarariyla gerçeklesmistir.
Egergüçlü bir Türkiye varligini sürdürseydi, denebilir ki Ingiltere'ninbugünküsiyaseti var olmayacakti.Türkiye, Viyana'dan sonra Peste ve Belgrat'ta yenilmeseydi,Avusturya/Macaristan siyasetinin sözü edilmeyecekti. Fransa, Italya,
Almanya'da, ayni kaynaktan esinlenerek hayat ve siyasetlerinigelistirmislerve güçlendirmislerdir."
"... Bir seyin zarariyla, bir seyin yok olmasiyla yükselen seyler,elbette,o seylerden zarar görmüs olani alçaltir. Gerçekten de Avrupa'nin bütünilerlemesine, yükselmesine ve uygarlasmasina karsilik, Türkiyegerilemis,düstükçe düsmüstür.Türkiye'yi yok etmeye girisenler, Türkiye'nin ortadan kaldirilmasindaçikarve hayat görenler, zararli olmaktan çikmislar, aralarinda çikarlaripaylasarak, birlesmis ve ittifak etmislerdir. Ve bunun sonucu olarak,birçokzekalar, duygular, fikirler, Türkiye'nin yok edilmesi noktasinda yogunlastirilmistir. Ve bu yogunlasma, yüzyillar geçtikçe olusankusaklarda,adeta tahrip edici bir gelenek biçimine dönüsmüstür. Ve bu gelenegin,Türkiye'nin hayatina ve varligina araliksiz uygulanmasi sonucunda,nihayetTürkiye'yi islah etmek, Türkiye'yi uygarlastirmak gibi birtakim
bahanelerle,Türkiye'nin iç hayatina, iç yönetimine islemis ve sizmislardir. Böyleelverisli bir zemin hazirlamak güç ve kuvvetini elde etmislerdir."
"...Oysa güç ve kuvvet, Türkiye'de ve Türkiye halkinda olan gelismecevherine, zehirli ve yakici bir sivi katmistir. Bunun etkisi altindakalarak, milletin en çok da yöneticilerin zihinleri tamamenbozulmustur.Artik durumu düzeltmek, hayat bulmak, insan olmak için, mutlaka Avrupa'dannasihat almak, bütün isleri Avrupa'nin emellerine uygun yürütmek,bütündersleri Avrupa'dan almak gibi birtakim zihniyetler ortaya çikti. Oysahangiistiklal vardir ki yabancilarin nasihatlariyla, yabancilarinplanlariylayüksele bilsin? Tarih böyle bir olay kaydetmemistir. Tarihte, böyle birolayyaratmaya kalkisanlar, zehirli sonuçlarla karsilasmislardir.Iste Türkiye de, bu yanlis zihniyetle sakat olan bazi yöneticileryüzünden,her saat, her gün, her yüzyil, biraz daha çok gerilemis, daha çokdüsmüstür."
"...Bu düsüs, bu alçalis, yalniz maddi seylerde olsaydi, hiçbir önemiyoktu.Ne yazik ki Türkiye ve Türk halki, ahlak bakimindan da düsüyor. Durumincelenirse görülür ki, Türkiye Dogu 'maneviyati'yla sona eren bir yolüzerinde bulunuyordu. Dogu'yla Bati'nin birlestigi yerde
bulundugumuz,Bati'ya yaklastigimizi zannettigimiz takdirde, asil mayamiz olan Dogu 'maneviyati'indan tamamiyla soyutlaniyoruz. Hiç süphesizdir ki bu büyükmemleketi, bu milleti, çöküntü ve yok olma çikmazina itmekten baska, birsonuç beklenemez (bundan)."
"... Bu düsüsün çikis noktasi korkuyla, aczle baslamistir. Türkiye'nin,Türkhalkinin nasilsa basina geçmis olan birtakim insanlar, galipdüsmanlarkarsisinda, susmaya mahkûmmus gibi, Türkiye'yi âtil ve çekingen birhaldetutuyorlardi.Memleketi n ve milletin çikarlarinin gerektigini yapmakta korkak vemütereddit idiler. Türkiye'de fikir adamlari, adeta kendi kendilerine
hakaret ediyorlardi. Diyorlardi ki "Biz adam degiliz ve olamayiz. Kendikendimize adam olmamiza ihtimal yoktur." Bizim canimizi, tarihimizi,varligimizibize düsman olan, düsman oldugundan hiç süphe edilmeyen Avrupalilara,kayitsiz sartsiz birakmak istiyorlardi. 'Onlar bizi idare etsin'diyorlardi."