Eğer mutluluğu tanımıyorsan, sana merhaba demez
Hayatın çileli yollarında bikez
karşılaşsan bile ne sen onu tanırsın, ne de o sana selam verir.
Mutluluğu tanıyacaksın.
Kimbilir, belkide evin bahçesinde büyüyen çam ağacıdır mutluluk, belki sokağın
köşesinde boy atan akasyadır.
Evin bahçesinde çam yoksa,sokağın köşesinde akasya
salınmıyorsa, pencerenden avuç içi gibi görünen denizdir.
Pencereden görünmüyorsa deniz sokağa bak!
Sokakta oynayan bir çocuk yok mu?
Varsa adı mutluluktur. Ya yoksa ! Kimbilir .
Mutluluk belkidecocuk değil,bir kedidir, soğuk kış günü
camdan sana bakıyor. Aç pencereyi, girsin sıcak odaya minik kedi .
Yavru kedinin
önüne bir tabak süt koydunmu, üşümesi geçer ,mırlamaya başlar; sen de
mutluluğu kedinle paylaşırsın.
Ama mutluluk camdan bakan kedi değildir,
belki mutluluk gökyüzünde uçan beyaz buluttur.
Gökyüzende bulut mu yok ?
Uzaklaş pencereden, eline bir kitap al,sayfalarını karıştır, işte bir şiir.
Şiir mutluluktur , sözcüklerini inci taneleri gibi belleğine dizebilirsin, dizelerini
gözeneklerinle özümleyebilirsin ,anlamını içine çekip ,
soluyabilirsin, ama gerçekten mutluluğa hazırsan.
Ya hazır değilsen ?
Sen doyumsamaya hazır değilsen,mutluluk ne ağaç kılığına girip çıkar, ne
çocuklaşır, ne de şiirleşip bir kitap sayfasında seninle buluşabilir .
UNUTMA !