Half-Life 2: Episode Two PC Language | Oyun Dili : English Release Date | Çıkış Tarihi : 2008 Crack : Dahili Crack Uploaded By Aykut_K (29 Mayıs 2011 ) Bu paylaşımın toplam boyutu 2.56 GB olup, Fileserve Bitshare Filesonic Netload Wupload sunucularına upload edilmiştir. Uploader Notu : İyi eğlenceler
Half-Life 2: Episode Two, Half-Life 2: Episode Two PC - GameSpot.com
Alıntı
Lost'un dijital mekandaki rakibi Half-Life.
İlk Half-Life çıktığı zamanı hatırlıyorum. Arkadaşım bana gelip “Öyle bir oyun çıktıki ortalığı kasıp kavuruyor, kaçmaz” diyerek Half-Life’a bulaştırmıştı. CD’den kurup yapıma girdiğim zaman farklılığını ortaya koymuştu. Gordon Freeman olarak Black Mesa’ya gittiğimde, deneyden dolayı ortamdaki kasvetlilik, insanlardaki gerginlik daha baştan belli oluyordu. Kıyafetimizi giyip deneyin olacağı yere gittik ve ondan sonrasında olanlar oldu. Birkaç kere Zen gezegenine gidip geldikten sonra dönüşte laboratuarı yaratıklar tarafından istila edilmiş ve ortalığı karışmış halde bulmuştuk. Gordon Freeman artık yaşamak için öldürmek zorundaydı ve Black Mesa’dan bir an önce dışarı çıkmalıydı. Zaten gerisinde neler oldu biliyoruz. Half-Life 2’de konu daha dallanıp budaklanmıştı. Half-Life 1’deki olaylar sonucunda Combine’ler Dünya’ya gelmiş ve 7 saat savaşı sonucunda Dünya’yı ele geçirmişlerdi. Gordon olarak yeniden geri dönüyor ve Combine’lere karşı Black Mesa’daki eski dostlarımızla beraber bir mücadeleye girişiyorduk. Aly
x’le de işte bu esnada tanışmıştık. Half-Life 2 sonunda G-Man bizi patlamadan kurtarmıştı. Bundan sonrasında Valve, Half-Life 2’nin devamında Episode’lar olacağını ve olayların bunlarla devam edeceği açıklamasını yaptı. Hep beraber derinleşen senaryo ve cevapsız sorulara yanıt bulmak için Episode’ları bekledik.
Gizemler artıyor
Episode 1’in sonunda Alyx’le beraber City 17’den trenle kaçmıştık. Fakat Citadel’in patlamasının etkileri trene kadar gelmiş ve kaza yapmasına yol açmıştı. O anda Episode 1 bitmiş ve bizi heyecan içinde bırakmıştı. Valve gerçekten Episode 1’ı tam yerinde bitirdi, benden de biraz kalay yedi. Episode 2 tam tren kazasının olduğu yerde başlıyor. Alyx yine bizi kurtarıyor ve macera başlıyor. Oyunun hemen başında patlamanın etkisiyle bir dalga üstümüze doğru geliyor. Hemen arkamızı dönersek tren vagonlarının köprüden aşağı düşmesini görebiliyoruz. Böylece kapalı olan mağaranın ağzı da açılıyor ve içeri giriyoruz. Alyx’in yardımıyla önümüze çıkan yaratıkları temizledikten sonra bir binaya geliyoruz. Alyx burada babasıyla iletişime geçiyor ve yeniden devam ediyoruz. Vagonları ve binaların olduğu bir maden girişine geliyoruz. Çatıdan binanın içine girip düğmeye basarak kilidi açtıktan sonra binanın altından dışarı çıkarken olanlar oluyor. Alyx burada saldırıya uğruyor ve ölüyor. İşte bu esnada bir Vortigaunt tarafında
n Alyx ve biz kurtarılıyoruz. Bundan sonrasında Alyx’i yeniden canlandırmak için yeraltında koşturup, geri kalanında Alyx’le beraber devam ediyoruz.
Gelelim oyundaki bazı yeniliklere. Alyx’e saldıran üç bacaklı yaratık oyuna yeni katılan yaratıklardan biri. Bir diğeri ise yeraltında koştururken karşımıza çıkacak olan ve üstümüze Toxic madde atıyorlar. Bu attıkları madde üstümüze geldiğinde canımızı yakabilir. Ancak zehir atan bu yeni böceğe karşı pompalı kullanmanızı öneririm. Gerçekten haklarından geliyor. Birde duvarlarda veya köşelerde larvalar göreceksiniz. Bu larvalar sağlığımızı 1 yükseltiyor. Vortigaunt, Alyx’i canlandırmaya çalışırken, 4 taraftan böcekler saldırmaya başlayan bölüm var, gerçekten heyecanlı olmuş. Bir taraftan Alyx’i ve Vortigaunt’ı korumaya çalışırken diğer yandan kendimizi de savunmaya çalışıyoruz. Sandıklar içindeki mayınları kullanarak toplu böcek ölümleri gerçekleştirebiliriz. Böylece onları daha kolay durdurabiliyoruz. Aynı şekilde yardım eden direnişten iki kişi var. Onlar sayesinde böceklerin hakkından gelmemiz daha kolay oluyor. Yeraltında oradan buraya koştururken en başlarda bölüm biraz tekdüze gibi geliyor. Ancak ilerled
ikçe ortalık daha karışıyor ve heyecan artıyor. Böylece tek düzelik hissi anında kayboluyor.
Canlandırma
Alyx’in yeniden canlanmasıyla beraber portalı kapatma görevine yeniden geri dönüyoruz. Yapımda Alyx’in direktiflerini yaparak ilerliyoruz. Şuraya git şurayı aç vs… şeklinde portalı kapatmak için uğraşı veriyoruz. Ancak bu o kadar kolay değil tabii ki. Yapımda en güzel kısımlar aslında araba kullanmak. Zaten oyunun ortalarında arabayı alıyoruz ve son kısımda Strider’larla kapışmak gerçekten mükemmel bir final olmuş.
Episode 2’de kayda değer köklü bir yenilik yok. Ama hikayedeki sürükleyici anlatım devam ediyor. Genel olarak kullandığımız silahlar aynı. Half-Life 2’de karşımıza çıkan ve bazı oyunlarca taklit edilen Gravity Gun’ı kullanmak yine ayrı bir zevkli. Aslında genelde oyunda karşımıza çıkan küçük bulmacaları ve engelleri aşmak için kullansak da, düşmanları öldürmek için alternatif yollarda en etkilisi. Bulmaca demişken zaten önceki oyunlardan aşina olduğumuz, fizik etkileşimi sayesinde çözebildiğimiz bulmacalar yeniden var. Mesela yük asansörüyle beraber yukarı çıkmamız lazım. Ancak asansörü çalıştırır çalıştırmaz, normal olarak yetişemiyoruz ve hemen yukarı çıkıyor. Yapılması gereken asansörün üstüne Gravity Gun sayesinde demir ağırlıkları koymak ve hareket etmesini engellemek. Böylece yukarı çıkamazken bizde üstüne atlayıp yetişebiliyoruz. Ağırlıkları aşağı atarak yukarı çıkabiliyoruz. Yine bu tip bulmacalar oyunu daha zevkli ve daha değişik kılıyor. Halen böylesi engelleri çoğu farklı projede göremiyorum.
Grafikler her zamanki gibi başarılı. Özellikle karakterlerin suratlarındaki ifadeler gerçekten çok iyi tasvir ediliyor. Mesela Alyx’le konuşurken, suratı biraz tebessümle bakarken bir anda kaşlarını çatıp anlı kırışıyor. Sesindeki öfkeyi, kırgınlığı, mutluluğu dışa da vurabiliyor. Source motoru her ne kadar bundan birkaç sene önce çıksa da, üstünde yapılan yeniliklerle şuanda çoğu oyuna yine kök söktürüyor. Half-Life 2’de açık alanların çizilmesi başarılıydı. Episode 1’de ve 2’de de bu olay biraz daha makyajlanarak daha iyi kotarılmış. Kapalı alanlar, gölgelendirmeler yine olması gerektiği gibi görselliğe yansıyor. Fakat asıl olay mahvolmuş dünyanın, kaplamalardaki renginden çevredeki detayına kadar tamamen gösterilmesi. Dünya’nın içinde bulunduğu kötü durum oyunda görselliğe çok iyi aktarılıyor. Bu HL2’den beridir beni en çok etkileyen taraf olmuştu.
Fizik konusunda zaten Half-Life 2’de görmüştük. Oyun gerçek anlamda fizik nasıl olur, çevreyle etkileşim nasıl olur diye resmen ders vermişti. Bu özellik yine aynen devam ediyor. Sesler yine kaliteli. Zaten aşina olduğumuz efektler, Alyx ve diğerlerinin seslendirmesinin başarısı ortada. Müzikler yapıma yine kendince yetiyor. Zaten Half-Life 2 ve devamındaki Episode 1 teknik anlamda başarılıydı, bu başarı Episode 2’de de yine aynen devam ediyor.
Heyecan fırtınası
Episode 2’de ilerledikçe oyunla ilgili arşivlerde açılıyor. Bu arşivde yaratıklar, bulunduğunuz yer olay vs… hakkında bilgiler bulunuyor. Bu bilgiler ayrıca Steam hesabınızdaki statlara işleniyor. Oyunu ne kadar zamandır oynadığınızı ve açtığınız arşivleri görebiliyorsunuz.
Valve gene harika bir sanatsal yapımı oyunculara hediye etti. Hikayedeki gizem yine devam ediyor. Episode 2’le birlikte kafalardaki sorular daha çok arttı diyebilirim. Yine gizem ve sırlar bıraktı. G-Man’nin de yine ne olduğu belli olmuyor. Resmen olay Lost dizisi gibi oldu. Ama yapımla ilgili bana göre eksiklik Episode 1’dan daha kısa sürmesi oldu. Birde Gordon yine konuşmuyor. Bir kerede başkarakterimizin sesini duyabilsek tam olacak. Sonuç olarak Episode 2, Episode 1’dan sonra hikayeyi devam ettirip, kazadan sonra Alyx’le Gordon’nun başına ne geldi, neler ettiler anlatıyor. Ama kapanışı yaparken yine gizemler bırakıyor. Kesinlikle alınıp oynanması lazım. Eğer Half-Life’tan nefret etmiyorsanız alın oynayın.
Bir Part Boyutu: 201 MB - Toplam Boyut: 2.56 GB
[HIDE]
[/HIDE]
[HIDE]
[/HIDE]
[HIDE]
[/HIDE]
[HIDE]
[/HIDE]
[HIDE]
[/HIDE]
www.cshtr.com 