Alıntı
Karanlığın kalbine doğru bir adım daha...
Torchlight’ın öyle derin bir hikayesi yok ki anladığım kadarıyla buna ihtiyacı da yok. Oyunun hikayesi genel olarak kaba metinler ve kısa diyaloglar üzerinden ele alınıyor. Hikayemiz, Torchlight adındaki bir madenci kasabasında geçiyor. Zamanında birçok medeniyetin yıkılmasına sebep olan “Ember” adlı bir maden türünün gizemini araştırmak için yeraltının derinliklerine doğru yol almaya başlıyoruz. Bundan sonrasını da söylemeye pek gerek yok; vur, kır, yak, parçala, ganimeti topla, kötülüğü ait olduğu yere gönder, şan ve şöhret senin olsun.
Her RPG oyununa olduğu gibi Torchlight’a da karakter seçimi yaparak başlıyoruz. Süzgeçten geçirilmiş bir RPG oyunu olarak Torchlight bize Destroyer, Vanguisher ve Alchemist başlıkları altında üç karakter sınıfı sunuyor. Destroyer, kılıcı ve kalkanı seven RPG oyuncuları için ideal bir karakter. Vanguisher, ok ve tüfek gibi uzun menzilli silahları tercih edenlere hitap ediyor. Alchemist ise olayın büyü tarafını oluşturuyor. Anlayacağınız, oyunun karakter çeşitliliği biraz kıt ama merak etmeyin, bu üç karaktere ait yetenek ağaçları sayesinde çeşitliliği arttırmanız mümkün. Olayın güzel tarafı, “şu yeteneği açmadan bu yeteneği açamazsınız” gibi bir zorunluluğunuzun olmaması. Yani seviyeniz elverdiği sürece istediğiniz yeteneğe istediğiniz kadar puan verebiliyorsunuz ki oyunun bu özelliği, oynanışı gerçekten zevkli ve çeşitli bir hale sokuyor.
Torchlight, karakterinizle beraber kedi veya köpek sınıfından bir hayvanı da yanınıza yol arkadaşı olarak veriyor. Yol arkadaşınız, laf olsun diye yanınızda durmuyor ve savaşlarınızda size gerçekten yardımcı oluyor. Dilerseniz bulduğunuz yüzük ve kolyelerle hayvanınızın daha da güçlü olmasını sağlayabiliyor, hatta iki adet büyüyü de yetenekleri arasına yerleştirebiliyorsunuz. Büyü demişken, oyunda büyü kullanmak için illa ki büyücü olmanız gerekmiyor. Öldürdüğünüz yaratıklardan düşen veya tüccarlardan satın alabileceğiniz büyü parşömenlerini kullanarak Destroyer karakterinizle bile büyü kullanabiliyorsunuz. Daha da abartarak Destroyer karakterinizin bir eline kılıç, diğer eline bir tüfek verebilir ve büyü listesine de birkaç büyü yerleştirerek ortalığı darmadağın edebilirsiniz. Eğlenceli görünüyor, değil mi?
Boyutu küçük, kendisi büyük bir RPG
Torchlight, şaşırtıcı bir silah ve zırh çeşitliliğine sahip. Yani oyunun 400 MB civarındaki kapasitesinde bu kadar fazla çeşitliliğin olması beni gerçekten şaşırttı. Yine Diablo’dan ve diğer RPG oyunlarından alışık olduğumuz üzere, yeşil renkteki silah ve zırhlar, beyazlardan daha kaliteli. Mavi ve sarı renkli silah ve zırhlar, “rare” ve ”unique” özelliklerini taşıyor. Mor renkli olanlarsa en nadir bulunan parçalar, yani set parçaları. Silah ve zırh çeşitliliği iyi, hoş ama bu noktada oyunun tuhaf bir tarafı ortaya çıkıyor. Tahmin edeceğiniz üzere karakterinizi geliştirmek için tecrübe puanı toplamak ve böylece seviye atlamak zorundasınız. Her seviye atladığınızda ise Strength, Dexterity, Magic ve Defense özelliklerinize -karakterinizin tarzına göre- puanlar ekliyorsunuz. Buraya kadar her şey normal ama Torchlight’ın bu konuda tuhaf bir nüansı var. Normalde ağır bir balta, sizden yüklü bir Strength puanı ister, değil mi? Siz de zaten sert bir savaşçı olmak adına Strength hanesine yağdırırsınız puanlarınızı. P
eki daha önce hiç ağır bir baltanın, yüklü bir Magic puanı istediğine şahit oldunuz mu? Evet, Torchlight’ın silah ve zırh repertuarındaki silahlarda böyle garip nüanslarla sık sık karşılaşacak ve seviye puanlarınızı bu olayı baz alarak kullanmak zorunda kalacaksınız.